GÜNÜMÜZÜN BU EN POPÜLER UĞRAŞININ GEÇMİŞİ, BİNLERCE YIL ÖNCESİNE DAYANIYOR. İNSANIN HAYAL GÜCÜNÜN EN DEĞERLİ YANSIMASI OLAN TAKI TASARIMININ, TARİH ÖNCESİ ZAMANLARDA DENİZ KABUKLARI ve HAYVAN DİŞLERİYLE BAŞLAYAN SERÜVENİ, BUGÜN PIRLANTA, ZÜMRÜT, ELMAS GİBİ PAHA BİÇİLEMEZ TAŞLARLA DEVAM EDİYOR…
Hem aksesuar sevenler hem de tasarımcılar için gerçek hir tutku; tasarımı. Uygarlığın gelişmesiyle
ortaya çıkan bu sanat, tarih boyunca duyguların, düşüncelerin hatta toplumsal statülerin gösterisine yardımcı olmuş. Hayvan dişleri, kemikler, kürkler, deniz kabukları ile başlayan yolculuk, bugün çok zengin bir malzeme yelpazesıne sahip.
İlk Takı 45 Bin Yıllık…Takının bir sanat olarak M.O. 3000-4000 yılları arasında Mezopotamya’da doğduğu kabul edilse de, ilk boncuk takının tarihi bundan çok çok öncelere dayanıyor. Fransa’nın La Quina bölgesinde bulunan boncuklar 45-35 bin yıl önceye ait. Mamut dişleri üzerine oyulmuş La Quina boncukları, en eski figüratif sanat eseri olarak kabul ediliyor.
Değerli Madenlerle Çeşitlilik Artıyor…
İlk dönemler takıların ana malzemelerini tüyler, ağaç kabukları, kemik parçaları gibi insanoğlunun etrafında bulabildiği malzemeler oluşturuyor. Değerli madenlerin keşfedilmesi ile birlikte takılarda çeşitlilik artıyor. Altın, gümüş, bakır gibi madenler keşfedildikleri döneme damgasını vuruyor.
Alacahöyük’te Beş Bin Yıllık Kuyumcu…
Takı sanatı arkeoloji, antropoloji gibi bilimlerin de en önemli kaynaklarından biri. Kullanılan malzemeler adeta o dönemin aynası. Yapılan arkeolojik kazılarda, Alacahöyük’te 5 bin yıllık bir kuyumcu atölyesi ve el aletleri keşfediliyor. Bu, kuyumculuğun Anadolu’daki geçmişi konusunda bize bir fikir veriyor.
Osmanlı dönemine geldiğimizdeyse altın takı tasarımı ve çalışmaları Kapalıçarşı çevresinde yoğunlaşıyor. Bu özellik bugün de devam ediyor. İmparatorluğun sınırları genişledikçe kullanılan mücevherlerin ve madenlerin zenginliği artıyor. Farklı bölgelerden gelen ustaların el işçiliği ile kuyu
mculuk sanatına farklı bir boyut katılıyor. Telkâri, kakma, mıhlama, oyma, hasır gibi kuyumculuk teknikleri o dönemlerde sıkça uygulanıyor.
Telkâri Merkezi Anadolu…
Altın ve gümüşün adeta dantel gibi ince ince işlendiği telkâri, günümüzde de varlığını sürdürüyor. Kuyumculuk sektöründeki el işçiliğini azaltsa da, geçmişin değerlerini kaybetmeyen ustalar hala mevcut.
Telkari sanatı Mardin’de Midyat başta olmak üzere ülkemizde hala ustalar tarafından uygulanmaktadır.